Atmosferik basınçlı plazma
jetlerini değerlendirmek için polimerler üzerinde aktifleştirilmiş alanın
görselleştirilmesi
Yazarlar: Dariusz Korzec, Thomas Andres, Eva
Brandes, Stefan Nettesheim
Yayın: Korzec, D.; Andres, T.; Brandes, E.; Nettesheim,
S. Visualization of Activated Area on Polymers for Evaluation of Atmospheric
Pressure Plasma Jets. Polymers, 2021, 13, 2711. doi:10.3390/polym13162711.
Aşağıdaki metin, AIR (activation
image recording) yönteminin çeşitli teknik sorunları çözmek için nasıl
kullanılabileceğini gösteren bir araştırma çalışmasını özetlemektedir.
Bir polimer yüzeyinin atmosferik
basınçlı plazma jeti (APPJ) ile işlenmesi, yüzeyin serbest enerjisinde (SFE)
yerel bir artışa yol açar. Plazma uygulanmış bölge bir test mürekkebi
yardımıyla görünür hale getirilebilir ve nicel olarak değerlendirilebilir. Ancak
zamanla ıslanan bölge küçülür. Büzülme özellikleri, aktivasyon görüntü kaydı
(AIR) kullanılarak toplanır. Kayıt bir dijital kamera tarafından
gerçekleştirilir. Üç farklı polimer, akrilonitril bütadien stiren (ABS), yüksek
yoğunluklu polietilen (HDPE) ve polioksimetilen (POM), test malzemesi olarak
incelenmiştir. HDPE, geniş bir SFE varyasyon aralığı ve düşük bir hidrofobik
geri kazanıma sahip olması nedeniyle seçilmiştir. Kimyasal karışımlar
stokiyometride zamansal değişimlere eğilimli olduğundan, 58 mN/m'lik saf
formamid test mürekkebi kullanılmıştır. Yöntem, beş farklı deşarj türünün
karakterizasyonu için test edilmiştir: (i) yaklaşık 700 W gücünde darbeli ark
APPJ; (ii) piezoelektrik doğrudan deşarj APPJ; (iii) ortam havasında
piezoelektrik tahrikli iğne korona; (iv) argonda piezoelektrik tahrikli plazma
iğnesi; ve (v) piezoelektrik tahrikli dielektrik bariyer deşarjı (DBD). Piezoelektrikle
çalıştırılan deşarjlar için güç ya 4,5 W ya da 8 W olarak alınmıştır.
Şekil 1. Deneysel kurulum. (a)
Polimer malzemelerin yüzey aktivasyonu için genel kurulum. (b) AIR kurulumunun
görüntüsü.
Sonuç ve gelecek öngörüleri
Yazarlar, polimer yüzeyler üzerinde
atmosferik basınçlı plazma jetleri tarafından üretilen aktivasyon alanını
değerlendirmek için yeni bir yöntem önermişlerdir. Test mürekkebiyle ıslanan
aktivasyon bölgelerinin büzülme özelliklerini tespit etmek için bir dijital
kamerayla aktivasyon görüntüsü kaydını (AIR) kullanmışlardır.
Çalışma, AIR'in farklı çalışma
koşulları altında atmosferik basınç deşarjının performans değerlendirmesi için
bir tespit tekniği olarak kullanılabileceğini göstermiştir. Ayrıca, yöntemin
farklı APPJ türlerini karşılaştırmak için de uygun olduğunu öngörmektedir. Test
materyali için (i) APPJ işleminden sonra elde edilen geniş SFE aralığı, (ii)
düşük hidrofobik geri kazanım, (iii) katkı maddesi içermeyen bir polimer olarak
bulunabilirlik, (iv) makul maliyet ve (v) plazma çalışmaları için bir referans
materyali olarak büyük olan popülerliğe sahip olması nedeniyle en uygun malzeme
olarak HDPE seçilmiştir.
Aktivasyon alanının
görselleştirilmesi için 58 mN/m'ye kalibre edilen saf sıvı formamid test
mürekkebi tercih edilmiştir. Bunun nedenleri şunlardır: (i) Farklı uçuculuğa
sahip iki sıvının oranındaki değişikliklerin etkisinden kaçınılabilir; (ii)
yüzey enerji değeri, işlenmemiş HDPE'nin yüzey enerjisi (35 mN/m) ile elde
edilebilecek maksimum yüzey enerjisi (72 mN/m) arasında neredeyse yarı noktadadır
ve (iii) formamid, birkaç önemli uluslararası standartta test mürekkeplerinin
bir bileşeni olarak tanımlanmıştır.
Büzülme özellikleri için referans
süre, test mürekkebinin HDPE yüzeyine yayılmasından sonraki 10 saniyedir. Bu, ‘çok
kısa bir referans süresi dahilinde alan belirlemede büyük bir mutlak hata’ ile ‘malzeme
ve çevresel faktörlerin etkisi ve çok uzun bir referans süresi ile artan bir
bağıl hata’ arasında biz uzlaşım yapmaktır.
Optimum işlem süresi, deşarj tipine
bağlı olarak seçilmelidir ve plazma gücü ile ters orantılıdır. Örneğin, 700 W
plazma cihazı için AIR sonuçlarının iyi çözünürlüğünü elde etmek için, ms
(milisaniye) aralığında bir plazma işlem süresi gereklidir. Bununla birlikte,
PDD ve diğer CeraPlas™ güdümlü deşarjlar için 10 veya 20 saniyelik bir işlem
süresi en uygunudur.
Araştırma, CeraPlas™ tabanlı
cihazlarla HDPE işleminden sonra, depolama süresiyle aktivasyon alanındaki
değişiklik olarak tanımlanan hidrofobik geri kazanımın çok yavaş olduğunu
gösteriyor: Her 100 saatte %3.
Kısa vadeli değişikliklerin nedeni,
test mürekkebinin özelliklerindeki zamansal dalgalanmalardır. Bu tür
varyasyonların en olası nedenleri şunlardır: (i) Bileşenlerin farklı buharlaşma
oranları nedeniyle iki bileşenli test mürekkebinin stokiyometrisindeki değişiklik;
(ii) atmosferik nemden saf formamid test mürekkebine su alımı.
AIR yöntemiyle doğru, istatistiksel
olarak sağlam temelli ve tekrarlanabilir sonuçlar elde etmek için bazı
varsayımların ve kullanım kurallarının yerine getirilmesi gerekir:
AIR sonuçları, yalnızca HDPE üzerindeki aktivasyon alanının
büyük bir bölümünde 72 mN/m'lik bir doygunluğa ulaşıldığında yoğun deşarjlar
için geçerlidir;
İşlem
süresi, HDPE yüzeyinin termal hasar sınırını aşmamalıdır;
Sadece
taze test mürekkebi kullanılmalı ve test mürekkebi şişesi yalnızca kısa
bir süre mürekkep uygulaması için açılmalıdır;
Test mürekkebi miktarı aktivasyon alanının boyutuna göre
ayarlanmalıdır ve
AIR
ölçümleri, oda sıcaklığında ve orta nem seviyesinde yapılmalıdır.
Test mürekkebi noktasının fiziksel
ve kimyasal büzülme mekanizmaları ayrıntılı olarak açıklanmasa da, büzülme
özellikleri, yeni plazma cihazlarının geliştirilmesi ve değerlendirilmesinde
teknik sorunları çözmek için başarıyla kullanılmaktadır.
Yazarlar AIR'yi kullanarak
aşağıdaki mühendislik görevlerini ele almışlardır:
Maksimum yüzey aktivasyon oranı için optimum çalışma
koşullarının belirlenmesi;
Tasarım
değişikliklerinin APPJ performansı üzerindeki etkisinin araştırılması;
Başka
bir cihazın yerini alan bir plazma cihazının, eşdeğer çalışma noktasının
belirlenmesi;
Dayanıklılık
testi sırasında APPJ'nin performans değişikliklerinin araştırılması ve
Deşarj
tipinin hidrofobik geri kazanım üzerindeki etkisinin analizi.
Araştırmanın sonuçları, bu konuda
daha fazla çalışmaya ihtiyaç olduğunu göstermektedir. Diğer konuların yanı
sıra, test mürekkep noktalarının zamana bağlı büzülmesinin fiziko-kimyasal
mekanizmaları daha yakından incelenmelidir. Deneysel geliştirme aynı zamanda
AIR tekniğinin doğruluğunu daha da geliştirebilir. Bunun bir örneği, test
mürekkebi uygulamasının otomasyonudur; bu şekilde kesin (doğru ve tam) miktarda
sıvı dozajlamak ve test mürekkebi alanlarının büzülme işlemi için başlangıç
noktasını tam olarak belirlemek mümkün olabilecektir.